Alaçatı Ot Festivali, her zaman aklımda olan fakat bir türlü programıma uymayan tarihlere denk geliyordu. Bu sefer kaçırmamayı bir sene önceden aklıma koymuştum. Annem ve ablamı da ayarttım tabii ki.. Baştan anlaşmamı da yaptım; “ beni göremezseniz kızmayın lütfen”.. Aralarda buluşuruz sizinle”diye.. Araya bir sürü toplantı sıkıştırdım. Kendime sunduğum doğum günü hediyesiydi Alaçatı. Hem çalışıp hem de bu güzelliğin içinde ben de olacaktım.
Perşembe öğle saatlerinde Alaçatı sokaklarında dolaşmak inanın harikaydı. İnsanlar yavaş yavaş geliyordu ve gerçekten de çok keyifliydi. Benim gibi önceden gelenler, Alaçatı’nın daha çok tadını çıkardılar diyebilirim. İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den göremediğim tüm arkadaşlarıma burada rastladım… Tadına doyamadığım 4 gün, yaşadım Alaçatı’da. Kalabalığın dışında inanın hiç şikayetim olmadı… Cumartesi ve pazar günü neredeyse adım atacak yer yoktu. Bu sefer önceki senelere nazaran çok daha kalabalık olduğunu duydum. Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Bey’in emeklerini de takdir etmek lazım. Alaçatı’yı iyi bir ekiple harika bir turizm beldesi haline getirmişler.. Bir turizmci olarak gurur duymamak elde değil..Gerçekten de özveriyle çalışılmış ve harika bir eser ortaya çıkmış.. Hani Coted’Azur ‘daki küçücük kasabalarda kendinizi kaybedersiniz ve keşke bu medeniyet ülkemizde de olsa dersiniz ya, ben gerçekten de Alaçatı ile gurur duydum. Bohem ve sofistike..Ama olsun varsın..
Genç bayanların rahatlıkla tek başına dolaşabildiği ve rahatsız edilmeyen, modern bir kasaba..4 gün boyunca bir ses yükselmesine dahi rastlamadım.
İstanbul’dan zaman zaman kaçmak istediğimi, kendimi evimde hissedebileceğim bir yer aradığımı yakın dostlarım biliyor. Son zamanlarda bu isteğimi sık sık vurgulamaya başladım. Neredeyse 1 ay olmadan ikinci kez Alaçatı’daydım. “Burada beni çeken bir şey var diyorum”. Normalde bazı yerlerde maksimum 2 gün kalıp, geri dönüyorum. Ama 4. günün sonunda havaalanına inanın hiç istemeyerek gittim.. Annem bile ”evine dönmek istemiyorsun inanamıyorum sana” dedi.” Diyorum size var burada beni çeken bir şey”… Hadi bakalım hayırlısı..
Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, yeldeğirmenleri, sokaklara dökülen begonvil çiçekleri,izlemeye doyamayacağınız taş evleri, birbirinden değişik otları bulabileceğiniz cumartesi pazarı,dünya’nın seçkin misafirlerine dahi hizmet veren sıradışı butik otelleri, bölgede yetişen otlarla yapılan değişik yemekleri, kumrusu, sakızlı dondurması, tahta sandalyeleri, soğuk olsa da denizi yaz kış yaşanacak harika bir yer.Plajları ise sörf tutkunlarının vazgeçilmez adresi…
Alaçatı Festivali’nde otları tanıma ve toplama gezilerine katılabilir, yemek atölyelerinde eşsiz tariflerle harikalar yaratabilir, tadımlar yapabilir, yemek yarışmalarını izleyebilirsiniz.. Bilmediğiniz bir sürü ot ismi öğrenebilirsiniz. Şevket-i Bostan, Dağlama, Ebegümeci, Tilkişan, Sığır Dili Otu, Karabaş Otu vb…
Bu kadar güzelliğe sahipken, yakın bir zamanda gastronomi merkezi olacağından eminim.
7’den 70’şe festivalkortejine katılanları izlemek çok keyifli… Bisikletli hanımlar adeta gelin gibi süslemişler bisikletlerini, at üzerinde beyler ise onlara eşlik ediyorlar..Herkesin yüzü gülüyor bu kasabada.
Şu anda en popüler olan Alaçatı’da oteller adeta birbiriyle yarışıyor. Sofistike tarzları, her biri değişik konseptle hazırlanan oteller göz kamaştırıyor.Alavya Hotel, 1850 Hotel, Tashmahal en keyif aldığım otellerden.
ChigdemHotel’de sunulan yemekler, ailenin hünerli elleri tarafından hazırlanıyor. Yeşil elma şerbeti ve Türk Kahvesi sunumları tam benim zevkime göre .. Balayı için hazırlık yapan okuyucularımın tereddütsüz kalabilecekleri, her biri birinden farklı dekore edilmiş odaları, terası, havuzuyla beni büyüleyen, her türlü konforun düşünüldüğü, her noktasından ayrı bir güzelliğe sahip, Alaçatı’yı keyifle tepeden izleyeceğiniz muhteşem bir otel..(0507 940 7881)
Kayezta Otel; Şehrin içinde bahçesiyle beni büyüleyen harika bir taş konak. Hamakta sallanabilir, bahçede harika bir zaman geçirebilirsiniz. Bahçe’deki bungalovlar ise tam size göre..(0232 716 06 34 )
Asma Yaprağı Restoran; Alaçatı yemeklerini tadacağınız en seçkin yerlerden Asma Yaprağı. Bahçesi ve yemekleriyle sizi kendine bağlayacak bir yer.Asma Yaprağı’nda sarımsaklı biberiyeli tandır, arapsaçı, tarçınlı yoğurtlu Girit köfte, Sinkonta favorilerim arasında.. (0232 716 01 78 )
Şişarka Restoran; Bir aile işletmesi olan restoranda, herkes çok samimi ve içten.. Anne ve teyzeler mutfakta.. Mavi sandalyeleri ile duvarlardaki değişik objelerle farklı bir ambiyansa sahip.. Sütlü Helvacık, Deniz Börülcesi, Galdirik Otu favorilerimden.Taze balıkların yanısıra çeşitli otları tadabilirsiniz. Şişarka’da ciğer yemenizi tavsiye ediyorum. İstanbul’da bile bu kadar lezzetlisini yemedim. (0533 6592010)
Kabak Çiçeği Restoran İlk açıldığı zaman şehrin merkezindeyken, artık şehrin arka sokaklarına taşınmışlar. O kadar çok müdavimleri varmış ki yemeklerinin lezzetine güvendiklerinden dolayı mekan değiştirmekte sorun olmamış.Gelini, oğlu ile Melihat hanım tam yemeklerin hazırlıklarını yaparken oradaydım. Zeytinyağlı dolma sarmayı ve nasıl pişirildiğini bilirim ama yeni bir pişirme şekli öğrendimMelihat Teyzeden… Annem pişirirken yanyana dizer. “Melihat teyzem bana dikine diz bakalım nasıl olacak bir dene dedi” Eh ne diyelim, yaşadıkça öğrenecek daha çok şey var. Kalamarlı Kabak Çiçeği Dolması, Enginarlı Pilav,Tarhana Otlu Salata, Şevket-i Bostan çok leziz.
İmren Han; Otelleri, kafeleri, restoranları,damlasakızlı kurabiyeleri, damla sakızlı kahveleri,tatlılarıyla Alaçatı’nın vazgeçilmez isimlerinden.. Bugüne kadar damlasakızlı kurabiye tadımlarım arasında İmren Han’ın kurabiyelerinin üstüne tanımıyorum. İçine neler ekliyorlarsa inanın insan yerken bile mutluluktan gözü dönüyor.Sahipleri atalarından öğrendiklerini yıllardır uyguluyorlar. Dedeleri “Senin yemediğini başkasına yedirme dermiş” yıllardır kalitelerinden ödün vermeden zirveyi koruyorlar. Damlasakızlı, Lorlu Kurabiye, Kara Helva, Kavala Kurabiyesi, Sakızlı Muhallebi,Damla Sakızlı Lokumları favorilerim arsında..(0232 716 61 56 )
Furun Pastanesi Ekmekleri, tatlıları, makaronları,merengleri, pastaları ile gerçekten de çok beğendiğim, lezzetiyle İstanbul’u aratmayan bir pastane.. Öğrendiğime göre mutfakta sağlam bir ekip varmış. Dünya’ca ünlü şeflerin listeleri kullanılıyor…Trifle, cevizli ballı karamelli tart,unsuz balayı kurabiyesi,lavantalı cheesecake’leri muhteşem…
Noni’s House Tesadüfen tanıştığım Selin hanım, evlendikten sonra Alacatı’ya yerleşmiş ve yemek atölyeleri düzenliyor. Bergamut ve Mandalina reçelleri inanılmaz güzel. Yeni gelmeme rağmen, reçellerim az kaldı. Yeni sipariş zamanı..( 05336365667)
Tülay Abla’nın Ev Reçelleri Karabaşotu,hanımeli, ceviz, patlıcan, elma , kivi, karpuz kabuğu , mor salkım, sığır dili otu, Şevket-i Bostan, Ebegümeci, kekik reçelleri denenmeye değer.. (0554 84722 24)
Alaçatı tam bir moda merkezi gibi…
Butik Carachn Eğer siz de benim gibi elbise düşkünü iseniz, İstanbul’da bile rastlayamayacağınız tarzdaki elbiseleri Ümit Bey’in şirin dükkanı’nda bulabilirsiniz.(0532 282 30 85)
Hera Aksesuar Sena Hanım’dan kişiye özel tasarladığı takılardan çok uygun fiyata harika takılar aldım. Vücudunuzdaki stresten arınmak istiyorsanız, ametist taşı almalısınız. Hipofiz ve tiroid hormonlarını düzenlemek için se Aquamarin taşını önerdiler.. Her derde deva taşlar var..(0532 357 80 47)
Höyük Anadolu El Sanatları Benim ve ablamın içinden çıkamadığımız kadar güzel sanat eserleriyle başdöndürücü güzellikte..(0232 7160315)
Aşk’la yaratılan güzelliği en kısa zamanda yaşamanız dileğiyle!
Sevil DENİZ
Kaynak: http://www.gazeteport.com.tr/yazar/33/sevil-deniz/4457/askla-yaratilan-gurmeler-diyari